Gazze de yavrular ölüyor! Anneler çaresiz, babalar çaresiz. Anneler, babalar ölüyor! Çoğalıyor yetimler, öksüzler! Yetimler çaresiz, öksüzler çaresiz.
Ne zaman bitecek bu zulüm diye bakıyoruz, içler acısı her şey, bombalıyorlar, öldürüyorlar ve yaptıklarını biz Müslümanlara izlettiriyorlar! Müslümanlar çaresiz.
Ey Resul, sen bugün burada olsaydın ne yapardın? diye düşünüyorum. Ey nebiyi gören sahabeler, sizler olsaydınız ne yapardınız? Ey İstanbul’ u fetih eden kutlu asker, Fatih Sultan Mehmet sen olsaydın ne yapardın? Ey ömrü at üstün de seferlerde geçen, Yavuz Sultan Selim sen olsaydın ne yapardın? Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh da bütün vatandır, diyen Mustafa Kemal Atatürk sen olsaydın ne yapardın?
Sizler olsaydınız ne yapardınız bilmiyoruz çünkü biz sizler gibi olamadık; ama bugün bu acılı süreçte bizlerin yaptığı ama sizlerin yapmayacağından emin olduğum, sizler neler yapmazdınız kısmını biliyoruz.. Kardeşiniz katledilirken gecemi gündüzümü daha nasıl eğlenceli hale getirebilirim diye düşünmezdiniz. Gece namazlarında seccadeniz gözyaşlarınızla, onlar için ıslanmadan namazınızı sonlandırmazdınız. Gazze’nin adı geçmediği hiçbir topluluğa katılmazdınız. Sadece sosyal medyada üzülenlerden olmazdınız. Boykot ürünü almaz ve aldırmazdınız. Kendileri İsrail’e arazilerini satmışlar deyip ölümü onlara hak görmezdiniz. Mescidi Aksa ya bu kadar anlam yüklemek niye ki deyip, davalarını küçümsemezdiniz. Bombalanacak yere kendileri koşuyorlarmış, Show yapıyorlar demezdiniz. Hiçbir şey olmuyormuş gibi hayatınıza devam etmezdiniz. Evet ölüyorlar bir dava uğruna onların yerleri belli, inananlar olarak çok iyi biliyoruz, asıl bizler bu duruma şahitlik ediyoruz ve biz neredeyiz.
Kamu Denetçiliği Kurumunun yayınladığı Gazze’ de Sağlık Çalışanı olmak kitapçığında DSÖ(Dünya Sağlık Örgütü) tarafından paylaşılan durum raporlarına göre 25 Eylül 2024 tarihi itibariyle Gazze’ de 110 sağlık tesisine yönelik 516 saldırı yapılmıştır. Bu saldırılarda 765 kişi ölmüş, 990 kişi de yaralanmıştır.24 Kasım 2024 tarihi itibariyle 310’dan fazla sağlık personelinin hapishanelerde tutulduğu, işkence gördüğü ve idam edildiği ifade edilmiştir. Sağlık çalışanlarının öldürülmesi ve gözaltına alınması meşru bir savaş yöntemi değildir. Bu veriler korkutucu bir gerçeği gözler önüne seriyor, yaralıların bile iyileştirilmesine izin verilmemekte ve Gazze de insanlık suçu işlenmektedir.
Şair ve yazar Muhammed Hanefi İspirli tarafından hazırlanan ve 70 şairin şiirlerinin yer aldığı’ Kudüs Şiirleri Gökte Yapılıp Yere İndirilen Şehir’ kitabından Mehmet Mortaş şiiriyle, duygularımıza tercüman olmuş yüreğine sağlık. Başımızı ellerimizin arasına alıp bizlerde yüreğimizle okumalıyız ve bizler neredeyiz cevap vermeliyiz.
BİR ŞEHİR AKIYOR KUDÜS ‘E
şehirlerin ruhunu tehcir ile gönderdiler
dünyanın kalbine karanlık hapisleri ile geldiler
Samir’in nefesinden sanrılarla talan için beklediler
yüzlerinde dipsiz kuyudan yapılmış napalm sivilceleri
nasılda belli ediyor bin yıllık sinsiliği
fosforlu boyalar ateşten boyalı
Gözlerindeki kinden bataklıklar barut kokarken
Dünyanın fani hırsından yapılmış tanklarla
talmutta bahsedilen zulüm için geldiler
alkışlarla attıkları her bombayı yüreğimize
ateşini körüklüyorlardı arzın zebaniler
calut simalı insanların
Kongrene dönmüş kavminden
kendi cehennemleri ile geldiler
öldürürken kahrolası dili gibi mermilerle
bebeleri
annelerin yüreğinde ki Gazzeyi talan ederek geldiler
mazlumun arşa yükselen feryadı üzerinde
taştan ve betondan medeniyetleri ile yeryüzüne serildiler
onlar
dünyanın her yerinde lanetlenmiş kelimeleri ile
onlar
kalpleri taş vicdanları talmutta yazılı nilden fırata kadar
yeryüzünde bozgunluk yapmayın dendiğin zaman
hümanist çılgın putlar gibi geldiler
yeryüzünün zulmedilen mazlum hakları
elbet beklemekteyiz
o günü
o saati
ecel rüzgarları ansızın zalimleri
dizleri üzerine çökerttiği zaman
sükutun gözlerinde ki kıvılcım
ebabil kuşları gibi geldiği zaman
silahların gölgesinden yapılmış tanrılar
musanın asası ile kahredildiği zaman
işte
ey yeryüzünün acı çeken halkları
anla artık
gazze senin hikayen…